Duymayan kalmasın! Çin edebiyat dünyasında fırtınalar estiren bir isim var: Mo Yan! Aslında gerçek adı Guan Moye ama adam öyle bir takma ad seçmiş ki—”sakın konuşma” demekmiş Çince’de. Yani daha en baştan sus diyor ama kendisi yazdıkça yazıyor! 🙊
1955’te Çin’de doğmuş, ama öyle sıradan bir çocukluk geçirmemiş. Kültür Devrimi sırasında daha on bir yaşında okulu bırakmış, tarlalarda çapa sallamış, sonra da pamuk fabrikasında çalışmaya başlamış. Yani tam anlamıyla “hayatın içinden” biri. Ama yazma aşkı ağır basmış tabii… Derken Halk Kurtuluş Ordusu’na katılmış—hem asker, hem yazar. Düşünsene, gündüz üniforma, gece edebi fırtınalar!
İlk zamanlar yazdıkları bayağı rejim yanlısıymış ama sonra işin rengi değişmiş. 1984’ten itibaren Mo Yan takma adıyla yazmaya başlamış ve birden bire patlama! Hani o meşhur Kızıl Darı Tarlaları filmi var ya? İşte o, onun romanından uyarlama! 🎬
Time dergisi bile “Çin’in en çok sansürlenen, en çok korsanı yapılan yazarı” demiş hakkında. İnanabiliyor musun? Bir yandan yasaklı, bir yandan herkes onu okuyor! 😲
Ve asıl bomba: 2012’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kapıvermiş! Hem de Çin’de doğup Çin’de yaşamaya devam eden ilk Nobel ödüllü yazar olarak! İsveç Akademisi, onun “som med hallucinatorisk realism förenar saga, historia och samtid – who with hallucinatory realism merges folk tales, history and the contemporary” yani 🙂 “sanrısal gerçekçilikle halk hikâyelerini, tarihi ve şimdiyi harmanlayan” anlatımını yere göğe sığdıramamış. 🏆📚
Eserleri mi? Say say bitmez: İri Memeler ve Geniş Kalçalar, Yaşam ve Ölüm Yorgunu, Sarmısak Baladı, İçki Cumhuriyeti… Bu isimler bile olay zaten!
Ne diyelim, Mo Yan konuşma demiş ama biz arkasından konuşmadan duramadık! 😄📖
Yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle
Füsun



